0
 

Çukurca baskınına tanık olan askerler anlattı: Teröristler karakolun içine kadar girdi.
Emekli Uzman Çavuş Merdoğlu, Çukurca baskınına tanık olan askerlerden edindiği bilgileri ntvmsnbc'ye aktardı. Merdoğlu, teröristlerin karakolun içine kadar girdiğini, askerlerden bazılarının yataklarında şehit olduğunu, saldırının çok profesyonelce planlandığını ve gerçekleştirildiğini olayın arkasında



İsrail ya da Suriye’nin olabileceğini söyledi. anlattı.





Emekli Uzmanlar Derneği (EMUZDER) Yönetim Kurulu Başkanı Esef Merdoğlu, PKK’nın Çukurca baskınına tanık olan uzman erbaşlardan aldığı özel bilgileri ntvmsnbc ile paylaştı.

Örgütün, saldırı sırasında karakolun içine kadar girdiğini, askerlerden bazılarının yatakta şehit olduğunu anlatan Emekli Uzman Çavuş Merdoğlu, saldırının çok profesyonelce planlandığını ve gerçekleştirildiğini olayın arkasında İsrail ya da Suriye’nin olabileceğini söyledi.

“8 noktada saldırı yapılıyor. Her bir noktada en az 10 PKK’lı olması lazım. Kekliktepe'den görünmeden nasıl geçtiler? Sınırdan planlı sızma nasıl oldu? Telsizleri dinleniyor, bölge sorumlularının uydu telefonları dinleniyor. Telsize takılmadan 8 noktada nasıl haberleştiler?” diyerek saldırıyla ilgili soru işaretlerini sıralayan Esef Merdoğlu, daha önceki PKK baskınlarıyla son baskın arasındaki farka dikkat çekti:

“Böyle bir saldırı için en az 3 gün planlama yapmak, hazırlanmak gerekir. Bir gecede bu pozisyon alınamaz. Daha önce örgüte yakın internet sitelerinden Hakkâri – Çukurca karayolundaki saldırının görüntülerini izledik. Hafif silahlarla yapıldı. Burada ağır silahlar kullanılıyor. Teröristin havanı kurması bir gün sürer. Havan kurmak, onun nişangâhını hazırlamak, tüm bunlar şüphe doğuruyor. Benim tahminim planlamanın dışarıdan yapıldığı PKK’nın taşeron olduğu yönünde. İsrail ya da Suriye olabilir.”

‘İSTİHBARAT ZAAFI DEĞİL, İSTİHBARAT REZALETİ’
Merdoğlu, istihbarat zafiyeti iddialarını ise şöyle yanıtladı: “İstihbarat zaafı değil, istihbarat rezaleti var. İstihbaratçılık sadece sınırdan geçenleri gözlemek değil, içerde, kahvelerde, sokakta ne konuşulduğunu bilmeli."

'KARAKOL YERİ SEÇİMİNDE HATA'
Bölgede tüm stratejik noktalarda karakol olduğu ancak bu karakollarda çevreden alınabilecek ateşin hesaplanmadığını vurgulayan Merdoğlu, daha ileri askeri teknolojilerin kullanılabileceğini ve çatışma anında hızla helikopter kaldırılabilmesi için emir komuta zincirinde koordinasyonun arttırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.  Mustafa Kuleli/ntvmsnbc


Saldırının emri Suriyeli Bahoz Erdal'dan

Güvenlik kaynakları, Çukurca'ya yönelik saldırının ilk işaretlerinin Ekim ortasında ortaya çıktığı bilgisini verirken, kanlı eylemlerin arkasındaki ismin Suriyeli terörist 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin olduğunu ifade ediyor. 

 

 Türkiye Hakkari'deki saldırının acısıyla sarsıldı.
Vatan'ın bilgisine başvurduğu güvenlik kaynakları, Çukurca'ya yönelik saldırının ilk işaretlerinin Ekim ortasında ortaya çıktığı bilgisini verirken, kanlı eylemlerin arkasındaki ismin Suriyeli terörist 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin olduğunu ifade ediyor.

Teröristin militanlara "Çukurca'da uzun zamandır büyük eylem olmadığı, büyük bir eylem yapılması ve ağır silahlar kullanılması"na dair sözleri bölgedeki güvenlik birimleri tarafından tespit edildi.

Güvenlik birimleri Eylül ayı içerisinde hazırladıkları raporlarda; terör örgütü mensuplarının Çukurça ilçesi Yapraklı Köyünden, Cevizli ve Çeltik köyleri istikametine 6 adet katırla bir adet doçka ve mühimmat dolu çuvallar götürdükleri bilgisini de iletti. Eylül sonu istihbarat raporunda ise ; "Hakkari-Çukurca ilçe merkezinin karşısındaki bölgeye Kuzey Irak Zap kampından 200 adet havan sevk edildiği" bilgisi yer aldı.

Saldırıda havan toplarının etkin bir biçimde kullanıldığı öğrenilirken ve ulaşan istihbarata rağmen saldırının gerçekleşmesi; alınan istihbaratların yeterli değerlendirmeye tabi tutulmadığı iddialarını da gündeme getirdi.




GEÇTİĞİMİZ HAZİRAN AYINDA SURİYEDEKİ OLAYLARLA BİRLİKTE SURİYE ASKERLERİ SINIRIMIZA DAYANMIŞTI...

HAZİRAN 2011

Hatay'ın Yayladağı İlçesi'nde sınıra Suriye askerlerinin gelmesi ve ormanlık alanda konuşlanmasıyla başlayan gergin bekleyiş devam ediyor.
Haber: Suriye Sınırındaki Gergin Bekleyiş Sürüyor

 Hatay'ın Yayladağı İlçesi'nde sınıra Suriye askerlerinin gelmesi ve ormanlık alanda konuşlanmasıyla başlayan gergin bekleyiş devam ediyor.

Geçen perşembe günü Yayladağı İlçesi'ne bağlı Güveççi Köyü'ne 2 kilometre uzaklıktaki Suriye köyü Hırıpcoz'a gelen Suriye askerlerinin sınırda kendilerini göstermesiyle Türk askerleri de güvenlik tedbirlerini arttırdı. Suriye askerleri Güveççi Jandarma Karakolu karşısındaki ormanlık alanda, kum çuvallarıyla siper hazırlarken, Türk askerleri de sınırı özel dürbün ve radarlarla izleyerek, hafif zırhlı araçlarla devamlı devriye geziyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kardeşi Mahir Esad'a bağlı özel birlik olduğu belirtilen askerlerin ormanlık alanda kendilerini kamufle ederek, gözetleme alanı oluşturduğu Güveççi Köyü'nden görülüyor. Ayrıca Suriye askerleri, Hırıpcoz Köyü'ndeki terk edilen evlerin çatısında uzun namlulu silahlarla beklemeye devam ediyor. Bu askerler özellikle Türkiye'ye kaçışı önlemek için görev yapıyor.

Dün Yayladağı İlçesi'ne, özellikle dağlarda terör örgütüne karşı başarı gösteren özel jandarma komandolar geldi. Tümü rütbelilerden oluşan jandarma komandoların, oluşabilecek bir güvenlik ihlalinde görev alması bekleniyor. Ayrıca sınırda devriye gezen Türk zırhlı araçlarında görev yapan askerlerin elleri tetikte olması ve miğfer giymesi de dikkat çekiyor.




DÖNÜŞ DEVAM EDİYOR

Hatay'da çadır kamplarında kalan Suriyeli sığınmacılardan 298'i daha Beşar Esad'ın, 'Dönün, devlet sizden intikam almayacak' sözü üzerine ülkelerine dönüş yaptı. Ancak dün Türkiye'ye gelen 40 kişiyle birlikte kamplardaki sığınmacıların sayısı 11 bin 458'e çıktı. Türkiye'ye sığınanların Suriye askerlerinden korktukları için dağlardan ve ormanlık alanlardan geçtiği ve Türkiye'ye gece saatlerinde giriş yaptığı öğrenildi.

'SİLAHLI MÜCADELE İÇİN SURİYE'YE DÖNERİM'

Türkiye sınırını gizlice geçerek yakınlarının yanına sığınan ve soyadını vermek istemeyen Mahmud El Hasan adlı sığınmacı, çocukları ve eşinin çadır kampında olduğunu, ancak kendisinin en kısa zamanda Suriye'ye geri dönmek için beklediğini söyledi.Keskin nişancılardan çekindiği için dönemediğini söyleyen Mahmud El Hasan, "Benim gibi çok sayıda insan tekrar Suriye'ye dönmek istiyor. Ancak eşimi ve çocuklarımı şu an götürmem mümkün değil. Zaten büyük oğlum, orada kaldı. Onu getirme imkanım olmadı. Şimdi nerede ne yapıyor, bilmiyorum, Kardeşimde rejim karşıtı diye tutuklandı. 5 çocuğum var, hepside Suriye'ye feda olsun, ancak bu rejim için değil. Türkiye olmasaydı, şimdiye kadar çoktan öldürülmüştük. Eğer rejim karşıtı hareket, silahlı bir harekete dönerse ilk fırsatta 15 yaşımdaki oğlumu da alarak, geri döneceğim" dedi. - Hatay / Yayladagi
(Doğan Haber Ajansı) 26.06.2011 HAZİRAN



HAZİRAN 2011

Suriye PKK'lıları serbest bırakıyor

 Beşar Esad'ın dün açıkladığı genel aftan tutuklu siyasi suçlular arasındaki PKK’lılar da yararlanacak.


AĞUSTOS 2011
Erdoğan: “Suriye İç Meselemiz, Gereğini Yapmak Durumundayız”
Aylardır bir iç savaş manzarası veren Suriye konusunda uyarılarını sertleştiren Ankara, Esat Yönetimi’ne karşı somut adımlar atabileceğinin sinyalini verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iddialı bir çıkış yaparak Suriye’nin Türkiye için bir “iç politika meselesi” olduğunu söyledi.

Başbakan:Suriye İçin ''Sabrın Son Noktasıdır'' Dedi
Çünkü biz Suriye konusunu bir dış mesele olarak, bir dış sorun olarak görmüyoruz. Suriye meselesi bizim bir iç meselemizdir. Çünkü bizim Suriye ile 850 kilometre sınırımız var, akrabalık, tarih, kültür bağlarımız var. Dolayısıyla burada olanlar, bitenler bizim asla seyirci kalmamıza fırsat vermez. Tam aksine oradaki sesleri duymak zorundayız, duyuyoruz ve tabii ki gereğini de yapmak durumundayız.

Eylül 2011
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan New York'ta Suriye hakkında kritik açıklamalar yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta ABD Başkanı Barack Obama ile gerçekleştirdiği 1, 5 saatlik görüşmenin ardından kaldığı Pennisula Otel'de düzenlediği basın toplantısında, görüşmede Suriye konusu üzerinde de durduklarını belirterek, "Suriye yönetimiyle görüşmelerimizi kesmiş durumdayız. Bu noktaya gelmek istemezdik ama Suriye yönetimi bizi böyle bir karar alma noktasına getirdi. Hele hele son olarak Türkiye'ye yönelik kara propaganda başlatmış olmaları son derece çirkindir. Suriye yönetimine, daha önce de açıkladığım gibi, artık güvenimiz kalmamıştır." diye konuştu.

SURİYE'YE YAPTIRIMLAR

Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"ABD'nin başlatmış olduğu yaptırımlar var. Bizim yaptırımlarımızın neler olabileceği noktasında Dışişleri bakanlarımızı görevlendirdik ve çalışacaklar. Libya gibi olmayabilir, yaptırımlar her ülkeye göre değişir. Suriye'ninki de farklı olacaktır. Ön hazırlıklarımız var ve bakanlarımız bu konuyu değerlendirecek. Türkiye'ye dönüşte konuyla ilgili geniş kapsamlı bir değerlendirme yapacağız. Suriye ile kilometrelerce sınırımız var. Örfi, dini her yönden Türkiye'nin burada ön çekmesi, sağlıklı netice alabilmek açısından önem arz ediyor. Ayrıca daha önce Dışişleri bakanımın ziyaret ettiği Hatay kampına ben de gideceğim ve yerinde incelemelerde bulunacağım. Yaşam koşullarını görüp, kampa yönelik bir program açıklayacağız."


 EKİM 2011

Ankara, Suriyeli muhalifleri 'resmen' kabul etti

Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu ile Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Ulusal Konsey arasındaki ilk resmi görüşme dün Ankara'da gerçekleşti.
Dış işleri bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye'deki Esad muhaliflerinin oluşturduğu Suriye Ulusal Konseyi'yle görüştüğü bildirildi.
AFP haber ajansının bildirdiğine göre Davutoğlu ile Suriye Ulusal Konseyi arasındaki ilk resmi görüşme olan buluşma, dün Ankara'da gerçekleşti.
Türk dış işleri yetkilileri görüşmenin detayları hakkında bilgi vermezken Davutoğlu ile SUK temsilcileri arasında Suriye'deki gelişmeler hakkında görüş ve düşüncelerin paylaşıldığı söylendi.
Suriyeli muhaliflerin Ankara ziyareti, Kahire'de düzenlenen Suriye'nin gündem maddesini oluşturduğu Arap Birliği toplantısının ertesinde gerçekleşti.
Toplantı ardından Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi, dış işleri bakanı Davutoğlu'nu arayıp toplantı sonuçları hakkında bilgi verdi.
Davutoğlu ile Arabi arasında Suriye Ulusal Konseyi'nin Ankara'da resmen kabul edilmesi hakkında ayrıntılı görüş alışverişinde bulunuldu.
Türkiye daha önce Suriyeli muhaliflerin Antalya'da ve İstanbul'da toplantılarına ev sahipliği yapmış, ve Suriye Ulusal Konseyi'nin kuruluşu İstanbul toplantısında ilan edilmişti.
Türkiye, bir süreden beri kendisiyle resmi görüşme talebinde bulunan Suriyeli bazı muhalif gruplar ile temas halindeydi.

"Erdoğan: Esad Da Babası Gibi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye yönetimini eleştirerek, "Geçmişte, babasının Hama'da, Humus'ta yaptığı o zamanki ölümler, şimdi aynen bakıyorsunuz ki yeniden gündeme geliyor" dedi.
Başbakan Erdoğan ve Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kgalema Motlanthe, başbaşa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler.
Başbakan Erdoğan, "Suriye'ye yönelik ABD ziyaretinizde bir yaptırım paketinden söz ettiniz. Bunu detayları netleşti mi?" sorusuna, bu konuda değerlendirmeleri Hatay ziyaretinden sonra yapacaklarını belirterek, "Bundan sonra bunun etaplarını hepsini ortaya koyarak yol haritamızı açıklayacağız. Aslında şu anda biliyorsunuz, zaten kısmen açıklamadan başlayanı da var, çünkü onlar artık adeta beklemeye tahammülü olmayan adımlardı ve bu adımları da attık.
-"İnsani açıklaması olamaz"-
Başbakan Erdoğan, Suriye konusunda bir başka soru üzerine ise şöyle konuştu:
"En keskin buradaki benim bu yorumdan öte bir şey artık, tespitimdir; güvenlik güçlerinin savunmasız insanlara karşı yapmış olduğu bu ölümlerin, bu saldırıların hiçbir insani açıklaması olamaz. Vicdani açıklaması olamaz. Bunları Sayın Esad ile çok konuştuk. Demokrasiye geçiş süreciyle ilgili bu konuda görüşmelerimiz oldu. Aslında dostluğumuz, arkadaşlığımız çok çok ileri olan bir anlayışımız vardı. Ama biz, dostluğumuzu, arkadaşlığımızı ilkeler üzerinden sürdürmeliyiz. Eğer bu ilkeler çiğnenirse, bu ilkeler bir kenara bırakılırsa o zaman biz, dost olan arkadaşı da bir kenara bırakırız. Çünkü bizim için aslolan Suriye'nin halkıdır, Suriye'nin kendisidir. Orada, özgürlükler hiçe sayılmıştır. Yaklaşık 40 yıl olağanüstü hal orada vardı. Şu anda 'olağanüstü hali kaldırdım' diyor. 'olağanüstü kaldırdım diyen bir cumhurbaşkanı Lazkiye şehrini denizden bombalıyor. Geçmişte, babasının Hama'da, Humus'ta yaptığı o zamanki ölümler, şimdi aynen bakıyorsunuz ki yeniden gündeme geliyor.




xxxx
















Yorum Gönder Blogger

DİKKAT!
İfadeler şekiller, jpg, gif, png,bmp formatlarında resim, foto, video, müzik ekliyebilirsiniz.Resim eklemek için-- [img] resim linki [/img] // Müzik eklemek için :-- [nct]Müzik linki [/nct] Youtube Video ekleme:-- [youtube] Youtube Video Link [/youtube] Link kapanış kutucukların arasına boşluk bırakın
***KÜFÜR HAKARET İÇEREN YORUMLAR SİLİNECEKTİR***
Gülen ifade eklemek için işaretleri kullanın
:) (: :)) :(( =)) =D> :D :P :-O :-? :-SS :-t [-( @-) b-(

 
Top