Cinsel Organ Büyüklüğü Ne Kedar Önemli ?

Kadınların yüzde kaçı cinsel birleşme sırasında orgazma ulaşır?
Bu, başvurulan istatistiklere göre değişir. Evli kadınlar arasında yapılan çeşitli anket sonuçlarına göre, cinsel birleşme sırasında çoğu zaman ya da hemen her zaman orgazma ulaşan kadınların oranı yüzde 22 ile 75 arasında değişmektedir.

Yüzde 30-45'i bazen ya da arada bir orgazma ulaşmaktadır. Yine bu sonuçlara göre, cinsel birleşme sırasında hiçbir zaman orgazma ulaşamayanların oranı ise yüzde 5 ile 22 arasında değişmektedir. Kadınlar için cinsel birleşme sırasında orgazma ulaşmak, erkeklerin büyük çoğunluğundan farklı olarak 'bir, iki, üç, düğmeye bas' olayı değildir. Kadın için orgazm, bazıları belirgin, bazıları belirsiz çok sayıda etkenin etkileyebileceği karmaşık bir süreçtir.

Cinsel birleşme pozisyonu ya da sevişme oyunları kadının orgazma ulaşabilmesini etkiler mi?
Sevişme pozisyonu kadının orgazma ulaşabilmesini etkileyen hayati bir faktör değildir. Ama bir çok kadın, öteki pozisyonlarda orgazma ulaşamadıkları zaman, süperior pozisyonda (erkeğin üstünde, yüz yüze) başarıya ulaştıklarını görmektedirler. Bu pozisyonda kadın denetimi esas olarak elinde tutmaktadır: Penisin açısını, derinliğini ve temposunu değiştirebilir ve erotik gereksinimlerine bağlı olarak bedenini hareket ettirerek klitorisin daha yakından uyarılmasını sağlayabilir. Erkek sırt üstü yatarken fiziksel bakımdan daha az zorlandığından, bu posizyon onun orgazma ulaşma anını geciktirmesine de elverebilir.
Öte yandan, sevişme oyunlarına ayrılan sürenin ve penisin vajina içinde kaldığı sürenin uzunluğunun, kadının orgazma ulaşabilmesinde daha büyük bir rol oynadığı anlaşılmaktadır. Bazı uzmanlara göre, sevişme oyunları en az yirmi dakika sürdürüldüğü ve penis vajina birleşmesi onbeş dakika sürdüğü takdirde (erkeklerin çoğu için bu büyük bir başarıdır), kadınların yaklaşık yüzde 98'i sonunda orgazma ulaşmaktadır.
Ancak, bu etkenler yanında, sevişme olayının kendiliğindenliği ve her anın yaşanması daha önemlidir. Kişinin cinsel başarısını ya da başarısızlığını tek bir hedefi esas alarak ölçüp değerlendirmesi, dikkat dağıtıcı olabilir. Orgazm tek amaç haline gelince, bazen insan ne denli çabalarsa orgazm o denli güçleşir ve ulaşılmaz olur. Cinsel uyarılma ve istek duygularla ilgili bir olaydır. Tek başına irade ile vajinanın nemlenmesi ve orgazma ulaşmak olanağı yoktur.

Penisin büyüklüğü kadının cinsel doyuma ulaşmasında rol oynar mı?
Bazı kadınlar iri yapılı bir erkeği görür görmez cinsel bakımdan uyarılırlar. Oysa gerçekte ereksiyon halindeki bir penisin büyüklüğü ile bir erkeğin bir kadını cinsel bakımdan doyurabilme yeteneği arasında pek az ilişki vardır. Ayrıca, penis ne kadar büyük olursa, erkeğin cinsel eş olarak o kadar erkeksi ve başarılı olacağı şeklindeki yaygın kanının da hiç aslı yoktur. Kadın psikolojik bakımdan ters yönde bir inanca koşullanmadıysa, tek başına penis büyüklüğünün, kadının cinsel tepkisini ya da birleşmeden doyum sağlamasını hiç etkilememesi gerekir. Ancak ender rastlanan iki istisnayı belirtmeliyiz: Vajina normal büyüklükte ve yeterince nemli olduğu halde, penisin fiziksel rahatsızlık doğuracak kadar büyük olması ve koitus sırasında vajinaya yeterince temas edemeyecek ölçüde küçük olması.

Vajina büyüklüğü kadının cinsel birleşmeden zevk almasını etkiler mi?
Gerçi anormal derecede küçük ya da büyük vajinaları olan az sayıda kadın vardır, ama bunlar yalnızca istisnadır. Vajina duvarları normalde birbiri üzerine yaslandığı için, sağlıklı bir vajina birleşme sırasında penisi yeterince kavrar. Penis ve vajina duvarları arasındaki bu yakın temas eşlerin her ikisinin de daha çok fiziksel haz duymalarını sağlar. Uyarıların sürdürülmesiyle normal bir vajina her büyüklükteki penisin bütünüyle girmesine uyacak tarzda genişleyecektir.
Bununla birlikte, vajina girimi çok darsa ilk birleşmede güçlükle karşılaşılabilir. Bu duruma, hiç tampon kullanmamış ve vajina giriminin elle genişletildiği sevişme oyunlarına katılmamış kadınlarda rastlanabilir. Bu kadınlarda penisin girişi sırasında vajina giriminde duyulan acı ve daha seyrek olarak da penisin vajinaya girememesi cinsel hazı önleyecektir. Neyse ki, nazikçe ama kuvvetle gerildiğinde kızlık zarı pek direnemez. Hatta kadın yeterince uyarılmış ve vajinası yeterince nemliyse, bazen ilk birleşmede bile penisin girişi kolayca başarılır. İlk birleşmenin daima sancılı olacağı ve kızlık zarının gözle görülür derecede kanayacağı düşüncesi yersizdir.
Bunun tam tersi bir sorun olan çok gevşek vajina sorunu, bir çok kadının ortak şikâyeti olmakla kalmaz, bazı kadınlarda cinsel doyumsuzluğa da neden olur. Vajinaların çok gevşek olmasından yakınan kadınların çoğu kırkına yakın ya da kırkını aşkın ve en az iki çocuk doğurmuş kadınlardır. Doğum sırasında en iyi bakım sağlansa da, çocuk doğurmanın kaçınılmaz zorlaması ve basınç vajina duvarlarının ve giriminin normalde sıkı olan kas ve bağ dokularını zayıflatıp çatlatabilir. Bu kadınların vajinaları genişler, kısalır ve penisi yeterince sıkı kavrayamamaya başlar. Bu sorunu olan kadınlar penisin artık vajinayı doldurmadığını fark edeceklerdir. Eşleri de organlarının içerde kaybolduğundan yakınacaklardır. Bazı eşler için, vajina ile penis arasındaki bu nisbi uyumsuzluk gerçi duyarlılığı azaltan bir etkendir ama onların cinsel birleşmeden zevk almalarını önlemez.
Oysa bazı kadınlarda, vajina giriminin çok gevşek olması birleşme sırasında klitorisin uyarılmasını da önleyebilir. Bu durumda, normalde penis vajinaya girerken labia ve klitorisi kavrayan deri kıvrımının geriye doğru çekilmesi ile sağlanan dolaylı klitoris uyarısı büyük ölçüde azalır.