Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, "Aldatma belki de insanlık
tarihinin en eski zamanlarından bu yana değişmeyen bir gündem maddesidir
ve son yıllarda sosyal bir yara haline gelmiştir" dedi.
ANKARA - Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem
Keçe, "Aldatma belki de insanlık tarihinin en eski zamanlarından bu yana
değişmeyen bir gündem maddesidir ve son yıllarda sosyal bir yara haline
gelmiştir" dedi.
Keçe, erkeklerin cinsel açıdan değişik tecrübe
yaşama ihtiyacından, kadınların ise duygusal gerekçelerle aldatma yoluna
gittiğini kaydetti. Keçe, genel olarak temelde var olan bir ilişkiyi
geliştirebilmek, üretebilmek ve yaşamı paylaşabilmek becerisini
geliştirememiş kişilerin kendilerini yeniden ifade etme, dürtüsellikteki
anlık hazların sürekliliğini sağlama ve sonsuz bağlanma arayışlarına
'aldatma' olarak nitelendirildiğini ifade etti. Aldatmanın belki de
insanlık tarihinin en eski zamanlarından bu yana değişmeyen bir gündem
maddesi olduğunu ve son yıllarda sosyal bir yara haline geldiğini
anlatan Dr. Keçe, kadın ve erkeğin aldatma nedenlerinin farklılıklar
gösterdiğini söyledi. Keçe, "Yasak aşklara özgü heyecanın tadının yanı
sıra erkeklerin fiziksel yani cinsel açıdan değişik tecrübeler yaşamaya
ihtiyaçlarından ve cinsel dürtülerini kontrol etmekte zorlandıkları
için, kadınların ise duygusal gerekçelerle yani yaşadıkları umutsuzluk
ve mutsuzluk nedeniyle aldatma yoluna gittikleri görülmektedir" diye
konuştu.
Konu aldatma olduğunda, önce erkeklerin potansiyel suçlu kabul edildiğinin altını çizen Keçe, şöyle devam etti:
"Çünkü
nikah yüzüğünü takan erkeğin testosteronu düşmüştür ve kendini
ispatlamak zorundadır. Bu nedenle erkekler daha çok aldatır. Aldatma
duygusallığa dönüşmeden sadece cinselliğe dayalı yaşanırsa bu durum bazı
erkekler için evliliklerini kurtarma şekli de olabilir. Erkek aldattığı
zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasındaki yaşanan sürtüşme, hakim
ve güçlü olan erkek olduğu için büyük değildir. Erkekler aldattığında
dikkatsizdir, kendisine daha fazla bakmaya başlar, yeni elbiseler alır,
sık banyo yapar, yeni parfümler alır, rejim yada egzersize başlar, akşam
eve beklenmedik saatlerde gelip, işte sürekli bir toplantı hali
yaşadıklarını ifade ederek hemen kendilerini ele verirler. Erkekler için
gizli buluşmalar ve gün ortasındaki hızlı seks kaçamağı heyecan
vericidir. 'Yaşandı ve bitti hesapsızca' psikolojisi erkekler için çok
yaygındır. Erkekler ilk adımı atıldıktan sonra kesin arkasını
getirirler. Erkekler için aldatmak çok doğaldır ve genelde sarhoşturlar.
Tesadüfen ayağına gelen bir şansı hiç bir erkek kolay kolay reddedemez.
Aldatan erkek suçlu çocuk gibi bakar fakat bazen nedensiz yere eşinin
bütün kusurlarını ortaya döküp kırıcı olabilir. Aldatan erkeğin seks
yapma stilinde bir değişiklik olur yada hiç seks yapmak istemez ve
çocuklarına daha az zaman harcamak ister. Kadın aldattığı zaman,
duygularıyla toplumun baskısı arasında sürtüşme ve çatışma süreci yaşar.
Bu nedenle kadının aldatması daha zor, daha derinlikli, daha heyecanlı,
daha edebi ve daha zengin bir malzemedir. Kadınlar aldattığında çok
daha dikkatli davranırlar. Her ayrıntıyı düşünürler. Çünkü kadınlar için
günü birlik bir ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal bağları kuvvetli
bir ilişki yani aşk yaşamak çok daha önemlidir. Kadınlar seks yoluyla
bulaşan hastalıklar konusunda çok duyarlıdırlar. Kadın aldatmayla
birlikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan ve sürpriz arar. Kadın bir yasak
ilişki yaşadığında yüzünde bir parıltı belirir ve her bakımdan çok
çekici olur. Suçluluk duygusuyla kadın eşine karşı daha sevecen
davranır. Kadın parfümünü değiştirir, saçıyla ve makyajıyla daha fazla
ilgilenir, evde özensizdir, dışarı çıkarken daha farklıdır."
ERKEKLER VE KADINLAR NEDEN ALDATIR?
Çocukluktan
gelen iç çatışmaları olan erkeğin aldatma olasılığının çok yüksek
olduğunu ifade eden Keçe, aslında erkeklerin aldatmak için çok önemli
bir nedene de ihtiyaçları olmadığını vurguladı. Erkeklerin, "Maksat
heyecan olsun, skor olsun" mantığıyla eşini aldattığını söyleyen Keçe,
çünkü çok sayıda kadınla ilişkiye girmenin erkek için arkadaş çevresinde
bir takdir göstergesi olarak algılandığını kaydetti. Keçe, erkeklerin
aldatma gerekçelerini şöyle sıraladı:
"Her erkek yapar, heyecan
olsun diye, arkadaşlarımı etkilemek için, başka bir kadına aşık oldum,
sarhoş olduğum için, eşimle sorunlarımız var, ortam öyle gerektirdi,
olaylar öyle geliştiği için, karım benimle ilgilenmiyor, ona acıdığım
için, istediğimi elde edebileceğimi kendime kanıtlamak istiyordum, canım
seks istiyordu, onu öylece eve yollayamazdım, karım kendisine eskisi
gibi bakmıyor, cinsel isteğim fazla."
Mutsuz olan kadının aldatma
olasılığının çok yüksek olduğunu söyleyen Keçe, kadının eğitiminin
artması ve iş yaşamında daha aktif rol almasının, aldatma konusunda
erkek egemenliğinin kırılmasına yol açtığını vurguladı. Kadınların
kişilik yapısına göre aldatma konusunda farklı tutumlar gösterdiğini
anlatan Keçe, "Bir grup kadın duracağı yeri bilirken, bir grup kadın ise
belirli bir çizgide ilişkisini devam ettirebilir. Bu, tamamen ilişkinin
gidişatı ve kadının ruh durumuyla bağlantılıdır. Kadın aşıksa ve
aldatılmak çok avam ve aşağılayıcı şekilde gerçekleşmemiş ise çok daha
az vicdan azabı duyar" diye konuştu.
Keçe, kadınların aldatma gerekçelerini ise şöyle sıraladı:
"Mutsuzum,
çok zekiydi, tatmin olamıyorum, bir filmdeki erotizminden etkilendim,
aşık oldum, beni çok ihmal etti, yeniden bir erkeğe ihtiyaç duyduğum
için, yakınlık ve şefkat özlemi çektiğim için, kendimi yalnız ve
terkedilmiş hissettiğim için, aylardır seks yapmadığım için, onu kendime
daha fazla bağlayabilmek için, baştan çıkarmanın zevkinden, çok
uğraştı, peşinde koşulan nüfuzlu biri olduğu için, istediğimi elde
edebileceğimi kendime kanıtlamak istiyordum, ona aşık olduğum ve benimle
ciddi olduğu için, kocam beni aldattığı için intikam almak istedim,
cazibesi ve esprisi olduğu için, sesi çok seksi olduğu için, kendimi
tümüyle teslim etmek istediğimden, beni sekse zorladığı için, kariyer
yapmamda bana yardımcı olsun diye."
Aldatma konusunda daha önce
yapılan bilimsel çalışmalara bakıldığında duygusal aldatma ve cinsel
aldatma ayrımı yapıldığının görüldüğünü ifade eden Keçe, "Var olan bir
ilişki varken bir başka partnerle cinsel ilişkiye girmek cinsel aldatma,
duygusal bir yakınlık yaşamak veya bir başkasına aşık olmak ise
duygusal aldatma olarak değerlendirilir. Erkekler daha çok cinsel
aldatmayı tercih ederken kadınlar ise daha çok duygusal aldatmadan
yanadır. Ayrıca duygusal aldatma cinsel aldatmaya göre daha zor bir
durumdur ve içinden çıkılmaz bir hal almasına yol açabilir ve asıl
aldatma budur" dedi.
YUSUF ZİYA ERARSLAN
habervitrini.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yorum Gönder Blogger Facebook
DİKKAT!
İfadeler şekiller, jpg, gif, png,bmp formatlarında resim, foto, video, müzik ekliyebilirsiniz.Resim eklemek için-- [img] resim linki [/img] // Müzik eklemek için :-- [nct]Müzik linki [/nct] Youtube Video ekleme:-- [youtube] Youtube Video Link [/youtube] Link kapanış kutucukların arasına boşluk bırakın
***KÜFÜR HAKARET İÇEREN YORUMLAR SİLİNECEKTİR***
Gülen ifade eklemek için işaretleri kullanın
:) (: :)) :(( =)) =D> :D :P :-O :-? :-SS :-t [-( @-) b-(